Metin Baydar açıklamasında, “Türkiye, terörle mücadelede büyük bedeller ödemiş bir ülkedir. Her şehit, bu milletin ortak yasını ve ortak iradesini temsil eder. Terörle müzakere, ne güvenlik stratejisidir ne de barış arayışıdır; bu, ancak milletin iradesini hiçe saymak anlamına gelir” ifadelerini kullandı.

“Adalet Çifte Standartla Değil, Tutarlılıkla Sağlanır”

Baydar, yargı süreçlerindeki çelişkilere de değinerek şunları söyledi:
“Terör örgütü liderine 'umut hakkı' üzerinden siyasi kapılar aralanırken, halkın oyuyla seçilmiş bir siyasi figür olan Zafer Partisi Genel Başkanı’na ceza tehdidi yöneltilmesi, toplumun adalet algısını sarsmaktadır. Bu çelişki, hukuk sistemine duyulan güveni zayıflatmakta ve milletin devlete olan inancını yıpratmaktadır.”

Anahtar Parti olarak geçmişte yaşanan tecrübelerin tekrar edilmemesi gerektiğini vurgulayan Baydar, “Çözüm süreci adı altında yürütülen girişimler, aslında milletin hafızasına karşı yürütülen bir hesaplaşma süreciydi. Bugün benzer söylemlerle yeniden aynı kapılar çalınıyorsa, bu milletin kararlılığına ve şehitlerimizin aziz hatırasına karşı bir ihanettir” dedi.

Baydar, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Devletin şeffaflığı, siyasetin dürüstlüğü ve yargının tarafsızlığı; milletin devlete olan bağlılığının temelidir. Anahtar Parti olarak bizler, bu temel ilkelerden sapmadan, terörle mücadelede kararlı, hukukta adil ve siyasette sorumlu bir duruş sergilemeye devam edeceğiz. Kimsenin milletin sabrını sınamasına izin vermeyeceğiz.”