“Yoksulluk Artarken Servet Birikimi Hızlanıyor”

Turaç, son yıllarda gelir dağılımındaki uçurumun tehlikeli boyutlara ulaştığını vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“Bir yanda temel gıdaya erişemeyen milyonlar, diğer yanda servetine servet katan azınlık var. Bu tablo, yanlış ekonomik tercihlerden değil, sistematik adaletsizlikten doğuyor. Enflasyonun bahanesi, yoksulluğun gerekçesi haline getiriliyor. Oysa enflasyon, adaletsiz bir düzenin aynasıdır.”

“Yastık Altındaki Güven, Ekonomiden Çekilen Umudun Simgesidir”

Turaç, hükümetin sık sık dile getirdiği ‘yastık altı altın’ çağrısına da değinerek şunları söyledi:
“Vatandaşın yastık altına sakladığı altın, aslında sisteme duyulan güvensizliğin sembolüdür. İnsanlar paralarını değil, umutlarını koruma içgüdüsüyle hareket ediyor. Bu güven ortamı yeniden inşa edilmeden hiçbir ekonomik çağrı karşılık bulmaz. Çünkü güven kaybolduğunda, ekonomi sadece rakamlardan ibaret kalır.”

“Yoksullukla Mücadele, Siyasi Cesaret Gerektirir”

Anahtar Parti’nin, sosyal adaleti ekonomik politikanın merkezine koyduğunu belirten Turaç açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Bizim mücadelemiz yoksullukla değil, yoksulluğu üreten zihniyetle olacaktır. Üretimi destekleyen, israfa son veren, adaleti önceleyen bir modelle bu ülkenin potansiyelini yeniden açığa çıkaracağız. Anahtar Parti, insanın onurunu ekonomik istikrarın önüne koyan yeni bir dönemin temsilcisidir.”